Ga naar hoofdinhoud

Hindistan'da işletme satın alma

Durum tespitinin önemi

Sanjeev Kumar Finans Direktörü
Praveen Singhal Hindistan Ülke Direktörü
CFO Rehberi: Vergilerden Transfer Fiyatlandırmasına
Rehberi indirin
Deel dit artikel

“Hindistan’da bir şirket satın almak çeşitli riskleri beraberinde getirir,” diyor KROV’un genel müdürü Johan de Boer. Hollandalı tren, ofis ve mağaza donanımları üreticisi, kapsamlı ön inceleme sonrasında Hindistan’ın Bangalore şehrindeki bir üretim ortağını satın alma kararından vazgeçti.

Hindistan işletme satın alma due diligence durum tespiti hukuki riskler yerel danışman infografiği

Hindistanlı bir ortakla anlaşmaya varmadan önce kapsamlı araştırma yaptırın

“Bu, Hintli şirketin nasıl bir ürün ürettiğinden bağımsız bir karar,” diyor De Boer. “Kaliteyle ilgili hiçbir sorun yok. Onların ürettiği ürünleri Avrupa’da satışa sunuyoruz ve onlar da doğrudan Amerika’daki müşterilere satış yapıyor.” Sahibi şirketi satma arzusunu belirttikten sonra, De Boer kapsamlı ön inceleme yapmak için ağustos ayında fabrikayı ziyaret etti. Daha sonra Hintli bir muhasebeci ve yerel bir avukat tarafından yürütülen durum tespiti süreci başladı. Aralık ayında sundukları raporda, olumsuz görüş belirtilmişti.

Üreticinin mali ve hukuki açıdan işlerini düzgün yürütmediği ortaya çıktı. Raporlanan rakamlarla hesaplar birbirini tutmuyordu. De Boer’a göre bu aşılabilir bir durumdu, ancak avukatın bulguları o kadar da masum değildi. Şirketin yanlış şekilde kayıtlı olduğu, personel sözleşmeleriyle ilgili usulsüzlüklerin bulunduğu ve sosyal güvenlik primlerinin yönetimi ve ödemelerinde aksaklıklar olduğu ortaya çıktı. De Boer şöyle dedi: “Bu durum sadece ağır para cezalarına yol açmakla kalmaz, şirket sahibi olarak bunun yüzünden hapse bile girebilirsiniz.”

Yerel danışmanlarla çalışın

De Boer için bu deneyim, Hindistan’da iyi yerel danışmanlarla çalışmanın önemini bir kez daha vurgulamış oldu. “Eğer bu süreci bağımsız olarak yürütseydik, bunları gün yüzüne çıkaramayabilirdik. O zaman bir anda işlerin düzgün gitmediği bir şirketten sorumlu olacaktık. Bu, sonradan düzeltilebilecek bir şey değil. O zaman başınıza finansal veya daha da kötü başka sorunlar açılabilir.” Şirketin mevcut sahibi De Boer’in anlaşmadan vazgeçmesinden pek memnun kalmadı. “Hâlâ usulsüzlükleri hafifletmeye çalışıyordu, ama danışmanları boşuna işe almadım. Onların tavsiyesine karşı gelmek aptalca olurdu.”

Yine de, De Boer Hindistan’daki üreticiyle ilgilenmeye devam ediyor. “Hindistan’daki bu fabrikanın kaliteli üretim yaptığını biliyorum ve nispeten düşük üretim maliyetlerinden ötürü bizim için hâlâ cazipler. Bu nedenle alternatif bir yol arıyoruz. Eğer Hintli sahibi şirketi tasfiye ederse, o zaman fabrika tesislerini, makinelerini ve bazı çalışanlarını devralmak isteriz. Bu bizim için hukuki riskleri ortadan kaldırır. Mevcut sahibi buna istekli. Bu konuyu gelecek yıl içinde daha detaylı bir şekilde görüşmek üzere anlaştık.”

Hindistan’da üretim yapmak cazip avantajlara sahip

De Boer’in Hindistan’da üretim yapmak istemesinin başka bir nedeni daha var. “KROV, masa, sandalye ve sırtlık gibi tren ekipmanları tedarik eden bir şirket olarak dünya çapında iyi bir üne sahip. Hindistan’ın ülke çapında yüksek hızlı bir tren ağı kurma amacı var ve ana üretici Kawasaki aracılığıyla bu konuda zaten hâli hazırda görüşme hâlindeyiz. Hindistan’da bir üretim tesisimiz olursa bu bizi daha da güçlü bir konuma getirir, çünkü Hint hükümeti Hindistan’da mümkün olduğunca çok istihdam yaratmak istiyor. Bu nedenle Hindistan’da bir fabrika kurmak oradaki satış potansiyeli açısından da bizim için güzel bir hamle olurdu.”