Hindistan'da fikri mülkiyetiniz ihlal edildiğinde ne yapmalısınız

İhtarname (Cease & Desist) Mektubu

Taklit (markalı bir ürünün yetkisiz taklidi) ve/veya korsanlık (fikri mülkiyet haklarıyla korunan bir ürünün yetkisiz kopyalanması) durumlarında, mağdur tarafın sahip olduğu ilk seçenek, ihlal edici eylemlerin durdurulmasını ve vazgeçilmesini talep eden bir ihtarname göndermektir. Bu mektubun amacı, anlaşmazlığı hızlı bir şekilde ve dava açmadan çözmektir. Ayrıca, yasal işlem başlatmaya gerek kalmadan fikri mülkiyet haklarınıza sahip çıkmanın çok hesaplı bir yoludur. Bu mektubun bir avukat tarafından gönderilmesi, şirketin hukuki işlem düşündüğünü göstermesi açısından tavsiye edilir. İhtar mektubu işe yaramazsa, mağdur taraf her zaman dava açmaya karar verebilir. Hint fikri mülkiyet yasası bunun için hem sivil hem de cezai takibat yapabilir.

Fikri mülkiyet ihlalinde sivil takibat

Hukuki davaların amacı, fikri mülkiyeti ihlal eden ürünün dağıtımını, üretimini veya satışını durdurmaktır. Ayrıca, tazminat talebinde bulunmayı veya ihlal eden tarafın hesaplarının incelenmesini talep etmeyi seçmek mümkündür. Eğer hesapların incelenmesi yoluna gidilirse, ihlalde bulunan taraf, yasadışı faaliyetlerden elde ettiği kazancı zarara uğrayan tarafa devretmek zorundadır. Tazminat talebinde bulunulması durumunda ise hâkim, ihlal eden tarafın ödemesi gereken bir miktara karar verir.

Devam eden sivil takibat sırasında, hâkim, fikri mülkiyet haklarına yönelik muhtemel bir ihlalin önüne geçmek amacıyla karşı tarafa geçici bir ihtiyati tedbir kararı uygulayabilir. Bu, dava sonuçlanana kadar zarara uğrayan tarafa ait ürünle ilgili herhangi bir işlem yapılmasını yasaklayan bir karardır. Zarara uğrayan taraf, bu geçici tedbir kararı verilmezse telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşayacağını ispat edebilmelidir. Mareva tedbiri de yargılama sürecinde zarara uğrayan tarafın çıkarlarını korumayı amaçlar ve karşı tarafın dava süresi boyunca ürün veya hizmetlerini satmasını engellemek için verilir.

Ayrıca, Anton Pillar Kararı bir şirketin mahkeme tarafından atanan bir vekil ile birlikte karşı tarafın tesislerine giderek ilgili belgeleri ve taklit malları arayıp el koymasına olanak tanır. Bu, dava için kanıtların kaldırılması veya yok edilmesini önlemek amacıyla yapılabilir. İhlal eden taraf bilinmiyorsa (örneğin, bir e-ticaret şirketi), John Doe kararı yine de kullanılabilir. Bu, davacılara mahkeme tarafından atanan bir komiserin yardımıyla ihlal faaliyetlerinin şüphelenildiği yerlere baskın yapma özgürlüğü verir.

Fikri mülkiyet ihlalinde cezai takibat

Hindistan’da fikri mülkiyet hakları, sivil takibat yoluyla uygulanabilen özel haklardır. Ancak, Marka Yasası, Telif Hakkı Yasası ve Coğrafi İşaretler Yasası da cezai takibat yapılmasına olanak tanır. Cezalar 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 50.000 ila 200.000 Rupi (550 dolar ila 2.250 dolar) para cezasına kadar değişebilir. Bu yasalar kapsamında, şüpheliler kovuşturmaya tabidir ve polis mahkeme kararı olmadan baskın yapıp mallara el koyabilir. Uzun cezai soruşturmalar nedeniyle, bu davaların tamamlanmasında büyük bir yığılma olmuştur. Bu yıllarca süren prosedürleri aşmak için, mahkemeler bir uzlaşma seçeneği sunmakta. Bu durumda, ihlâl eden taraf mağdur tarafın uğradığı zararı tazmin etmek koşuluyla suçunu kabul ederse karşılığında hapis cezasından muafiyet alabilir.

Her zaman önce hukuki danışmanlık alın

Birinin fikri mülkiyet haklarınızı ihlal ettiğinden şüpheleniyorsanız, her zaman önce hukuki danışmanlık almanız önemlidir. Kanıt olmadan tehdit edici talepte bulunmak yasadışıdır. Bir fikri mülkiyet avukatı, mülkiyet haklarınızın ihlalinin bir suç olup olmadığını ve nereye bildirileceğini belirlemenize yardımcı olur. Ayrıca hukuki dava açmayı seçerseniz, yerel bir fikri mülkiyet avukatı güçlü bir dava süreci yürütmenizde etkili rol oynar.